
Kriz Ve İşyeri Yönetimleri:
Dr.Rüştü Bozkurt
İlk Adım Krizi “Tanımlamak” Olmalı
Tek hücreli bir virüsün insanlığın yüzlerce yıllık uygarlık birikimlerinin bütün araçlarını çaresiz bıraktığı bir kriz ile yüzleştik. İnsanlığa tepeden bakan süper güç yöneticilerinin içine düştüğü bugünkü durum, umut edelim ki gelecek için ders olsun; Uzakdoğu atasözünde dendiği gibi “Düşmanımızı öğretmen yapma becerisin” hep birlikte gösterelim.
Yaşadığımız krizi anlamak için “akışlara” bakmalıyız. İnsanlığın “geçim örgütlenmesi, refahını artırması ve yaşamını kolaylaştırmasında” neler hızlandı, hangi akışlar yavaşladı onu kavramaya çalışalım.
Krizde hızlanan akışlar:
- Veri, malumat, bilgi akışlarında hızlanma sürüyor
- Uzmanlık bilgisi kadar kirli bilgi kirliliği de artıyor
- Gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerde “tehdit” büyüyor.
- Tehdidi tek başına savuşturanın olanaksızlığı anlaşılıyor “ortak çözüm” arayışları da hızlanıyor.
- Krizle başa çıkmak için “ düşünce ve fikir akışları” da hızlanıyor.
- Yurttaşların kriz karşısında nasıl davranması gerektiğine ilişkin “bilinçlenme” artıyor.
- Bireylerin, toplulukların ve toplumların “endişeleri kaygıya, kaygıları korkuya, korkuları paniğe” doğru hızlanıyor.
- Krizden yararlanmaya çalışan “ahlâk dışı eğilimler” de güçleniyor.
Krizde kısıtlanan akışlar:
- İnsanların birbirleriyle olan etkileşiminin “toplumsal mesafenin” yüz yüze ilişkiler boyutu sınırlanıyor. Bu kısıtlama “sözlü etkileşimin yarattığı tavsiye-odaklı talebi” daraltıyor.
- İnsanların buralardan uzaklara gitmesini anlatan “ mekansal mesafe akışları” kısıtlanıyor; sosyo ekonomik bütün “etkileşim alanları” daralıyor.
- Kara, deniz, hava ulaşımına konan kısıtlar, “malların ve hizmetlerin akışını” sınırlandırıyor.
- İş yerlerinin “girdi aldığı” ve “girdi verdiği” alanlardaki akışlar yavaşlıyor ve “sistemin beleşlerini” tamamlamak zorlaşıyor.
- “Ulaşabilirlik ve erişebilirlik dengeleri” bozuluyor; “ticaret sistemi” aksıyor.
- “Ticaret sisteminin” bağlantılarındaki aksam “arz yönünü” kısıtlıyor.
- “Finans sistemi araçlarına erişebilirlik” yavaşlıyor.
- Geçim örgütlenmenin “yerleşik sistemleri ve sistemlerin sistemi” akışlarında yavaşlama “küresel krizi” besliyor.
- Son çözümlemede “sosyal mesafeleri”, “mekansal mesafeleri”, “zamansal mesafeleri”, “deneysel mesafeleri” ve “psikolojik mesafeleri” değiştiren akışlardaki aksama krizi yaygınlaştırıyor, derinleştiriyor ve yoğunlaştırıyor.
Krizin barındırdığı fırsatlar:
- Kriz uzun yılların zihinlere yerleştirdiği, çoğu zaman insanın tümünün yararına olamayan, daha iyi bir düzen ve refah yaratmayan alışkanlıklarını sorgulamak için ortamı fırsata dönüştürebiliriz.
- İş yerlerimiz açısından da normal koşullarda sorgulamadığımız yapı, işlev kültürümüzü sorgulayarak uyum yeteneklerimizi geliştiren yeni bakış açıları geliştirebiliriz.
- İş yerlerinden devlet düzeyine örgütlerin yönetilmesinde alışkanlıklarımızı kırarak, daha etkili yol ve yöntemler geliştirmek için odaklanabiliriz.
Krizi tanımladıktan sonra ikinci adım “ kendimizi tanımlama” olmalıdır. Her iş yeri yönetimi “süreçleri gözden geçirmeli” ve “alternatif arayışını” hızlandırmalı ve yoğunlaştırmalıdır.