Dünyada teknoloji alanında çalışan global firmalar, yapay zeka alanında milyar dolarlar seviyesinde yatırım yapıyorlar. Peki yapay zeka nedir? Basit bir ifadeyle yapay zeka, insan zekasını taklit eden ve topladığı bilgileri anlamlandırıp, ardından kararlar alarak uygulamaya geçiren, robotlar, makineler veya uzman sistemlerdir.
Yakın gelecekte, sosyal, kültürel, eğitim, askeri ve ticari alanlar dahil, hayatın hemen hemen her aşamasında “yapay zeka” teknolojilerinin kullanılacağını anlatan Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Danışmanı Prof. Dr. Ercan Öztemel, şunları söyledi:
“Gelecek, “yapay zeka” ve bu alandaki diğer teknolojik gelişmelerde şekillenmeye devam edecek. Ülkelerin ve şirketlerin güçleri varsa “yapay zeka” teknolojilerine yatırım yapmaları zorunludur. Aksi halde, ne yazık ki, başkalarının “yapay zeka”sını kullanmak durumunda kalacaklardır. Mesela robotlar, sadece endüstriyel hayata hakim olmayacaklar ve evlerimizde de bizlere hizmet edecek robotlar bulunacak. Bir başka örneğe göre, uzay araçları, daha yoğun robotlar ve uzman sistemler tarafından kontrol edilmeye başlayacak. Günümüzde işletmelerin yönetim kurullarında robotların yer almasının yanı sıra, gelecekte yan masamızdaki çalışma arkadaşımız bir robot olabilecek. Kısaca, önümüzdeki dönemde, robotlar ve yapay zeka yazılımları; tıptan eğitime, ulaşımdan sanayiye her alanda kendisini etkin ve güçlü bir şekilde göstermeye devam edecektir. Zeki fabrika, zeki ulaşım, zeki bina, zeki füzeler sürecine doğru ilerliyoruz” dedi.
Yapay zeka, uzman sistemler, yapay sinir ağları, bulanık öğrenme kavramlarının tarihçesi nedir?
Uyumsoft Akademi tarafından düzenlenmekte olan webinarlar serisinde, Prof. Dr. Ercan Öztemel, iki haftada bir “Yapay Zeka Okumaları” webinarında dinleyicileri ile buluşuyor. Yapay zeka bilgilendirmesinin yapıldığı bu eğitimler, sonrasında Uyumsoft’un youtube kanalına eklenerek, ilerleyen dönemlerde bilgi almak isteyenler için kaynakça oluşturuyor. Düzenlenen eğitimlerde yapay zekanın tarihçesinden bugüne, gelecekteki konumundan insanlar üzerindeki etkilerine, etik boyutundan sürecin modellenmesine kadar, birçok konu masaya yatırılıyor. Katılımcılardan gelen sorularında cevaplandığı oturumda, soruların %65’i, “robotlar işimizi alır mı?”, “robotlar her ortamda olursa biz işsiz kalır mıyız?” içerikli oldu.
Yapay zeka ve beraberindeki diğer kavramlar hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Ercan Öztemel, konuşmasında şunları anlattı:
“Yapay zeka kavramı, 1950’li yıllarda konuşulmaya başladı. 1956 yılındaki Artificial Inteligance konferansında, “yapay zeka” kavramı resmi olarak ilk kez kullanıldı ve 1959 yılında ilk yapay zeka laboratuvarı Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde kuruldu. 1980’li yıllara gelindiğinde, insanlar ile robotlar birbirinden ayırt edilebilir mi veya ayırt edilmez mi gibi konularda testler yapıldı. Yapılan bir test çalışmasında, bir odada soru soracak bir uzman yer alırken, diğer odada ise bir insan ve bir yapay zeka yazılımı hazır bulundu. Uzman kişi, diğer odadaki insana ve yapay zekaya çeşitli sorular sorarak, aldığı yanıtların, insandan mı, yoksa yapay zekadan mı geldiğini tespit etmeye çalıştı. Burada, insanların siyasetten tarihe, spordan kültüre kadar hemen hemen birçok konuda yorumda bulunurken, doğar olarak “yapay zeka” sisteminin sahip olduğu bilgi kadarına cevap verdiği gözlendi ve o tarihte “uzman sistemler” kavramı gündeme gelerek, çalışmalar devam etti. Aslında, yapay zeka ile tamamen zeki makine yapma hayali kurulurken, uzman sistemlerin popüler bir konu olmasıyla, zeki program yazılımları da daha yoğun yapılmaya başladı. Zeki makine anlayışının, zeki program yazılımıyla birleşmesi de, yapay zeka’da bugün ulaşılan büyük başarıların elde edilmesinin önünü açtı. Nitekim çalışmalar sürdürülürken, “-acaba kendi kendine öğrenebilen, yorumlayabilen ve uygulayabilen” robotlar ve sistemler yapılamaz mı konusu gündeme geldi ve 1969’lu yıllarda yapay sinir ağları bilimi ortaya çıktı. Devam eden yıllarda yapay zeka çalışmalarında derin öğrenme çalışmaları sürdürüldü. Ardından, insanların konuşmalarında yer alan “Başım bugün felaket ağrıyor veya bugün benim açımdan hava çok sıcak” gibi belirsizlikler ile ifade edilen söylemlerin, “yapay zeka” uygulamalarıyla nasıl örtüşebileceği ve karşılık bulacağı konularında çalışmalar gerçekleştirildi ve 1990’lardan sonra bulanık önermeler bilim dalı doğdu. Böylece, yapay zeka artık, net olmayan konulara dair de, çözümler düşünerek ve kararlar alarak uyguluyor olabilecekti. Sonrasında, yapay zekanın daha zor problemleri çözmesi konusunda çalışmalar başladı ve genetik algoritma bilimi ortaya çıktı. Burada, ticaretten sağlığa, uzay bilimlerinden doğaya kadar birçok alanda çözülebilmesi zor olan problemlere, yapay zeka tarafından çözümler geliştirilmesi hedeflendi. Kısaca, son 70 yıldır yapay zeka alanında yapılan çalışmalardan günümüze gelindiğinde, zor problemleri çözebilen, olaylara farklı açılardan bakabilen, birçok uzmanlığı içerisinde barındıran zeki programlar ve zeki makineler üretilmeye devam ediyor. İnsansız uçaklardan otonom füzelere, yabancı dil tercümesi yapan robotlardan ar-ge yapan robotlara doğru dijital bir dönüşüm süreci yolculuğunda hızla ilerliyoruz” diye konuştu.
Ürünlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için
iletişim formumuzu doldurabilirsiniz.
En kısa sürede uzman ekiplerimiz size
dönüş yapacaktır.