Teknolojideki hızlı gelişim ve dönüşüm, iş dünyasının sürdürülebilirliği için mevcut süreçlerini yeniden konumlandırması gerektiğini gündeme getirdi. Yapay zeka, nesnelerin interneti (IoT), robotlar gibi teknolojik gelişmeler, önümüzdeki dönemde günümüzden daha farklı bir dünyanın kapılarını aralamaya hazırlanıyor. Teknolojideki gelişmeleri yakından izleyerek, değerlendiren yönetim kurulları, ajandasındaki ilk sıraya “dijital dönüşüm” uygulamalarını aldı.
1-Dijital dönüşümde, stratejiler ne olmalı ve riskler nasıl yönetilmelidir?
Son yıllarda gündeme yerleşen bulut bilişim, yapay zeka, makinelerin öğrenmesi, robotik süreç otomasyonu, blockchain gibi teknolojideki gelişmeler, mevcut iş modellerinin değişeceğinin sinyallerini veriyor. Bu dönüşüme adapte olabilme noktasında, stratejileri yeniden belirlemek ve riskleri ortadan kaldırmaya çalışmak büyük önem taşıyor. Şirketler, kendilerine ait büyük veriyi (big data) geliştirmek adına, doğru araçları ve teknolojileri kullanmaya başlamalıdır. Kısacası, geleceğine yön verecek olan işletmeler, elindeki veriler üzerinden kararlar alabilen, farklı düşünen ve inovatif çalışmalar yapanlar olacaktır. Ülkemizin inovasyon lideri Uyumsoft AŞ, 24.’ncü yılında 25 binin üzerindeki müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlamaktadır. Uyumsoft’un ürün gamında; ERP (Bulut, mobil), CRM (Bulut,mobil), HRM (Bulut, Mobil), e-Belge (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem dahil 30’u aşkın geniş bir ürün ailesi mevcuttur.
2-Şirket içerisinde uzun vadede değerler oluşturulmalıdır ve bu süreçte şirketin toplumdaki yeri nasıl olmalıdır?
Şirketler, öncelikle uzun vadeli değerler yaratarak, sürdürülebilir olabilmeyi hedeflemelidir. Sürdürülebilirlik için işletmenin yetenekleri nelerdir, ar-ge ve inovasyon çalışmaları nasıl yürütülüyor, sosyal konulara yaklaşımları nasıl olmalıdır? gibi tüm konular masaya yatırılmalıdır. Özetle, sürdürülebilir bir başarıyı elde edecek olan işletmeler, sadece kendi hissedarları için değer katanlar olmayacaktır, aynı zamanda çalışanlarına değer katarak onların yanlarında olan ve topluma değer oluşturan şirketler, sürdürülebilir bir başarıya ve geleceğe ulaşacaklardır.
3-İşletmedeki yeteneklerin yönetimi ve süreçlere katılım nasıl olmalıdır?
İşletmeler öncelikle, firma bünyesindeki insan kaynaklarının yetenek haritasını çıkarmalıdır. İnsan kaynağının yetenek seviyeleri tespit edildikten sonra, bu yeteneklerin elde tutulması önemlidir. Geçmiş nesiller için “sadakat” büyük bir değer oluştururken, yeni nesil için sadakat ve bağlılık geçmişteki gibi önemli bir değer olarak algılanmıyor. Bu nedenle, yeni nesil çalışanların, beklentilerinin göz önüne alınması zaruridir.
4-Siber güvenlik çalışmaları nasıl yapılmalıdır?
İşletmeler, siber güvenlik ve veri gizliliği konularını, öncelikli konuları arasında ele alarak değerlendirmelidir. İş hayatının her alanında siber tehditler ile karşı karşıya kalma süreci, önümüzdeki dönemde daha da artacağı için gerekli çalışmaların biran önce yapılması gereklidir. Özetle, yönetim kurulları, bu konulara ilişkin süreçlerin tespit edilerek, uzman ekipler tarafından işletme içinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınacağı teknik çalışmaların yapılmasına onay vermelidirler. Bugün ve gelecekte “siber risk” ile her an karşı karşıya olunabileceği bilinerek, iş süreçlerinin her aşamasında “siber güvenlik” altyapısının sağlanması zorunludur.
5-Olası krizlerin öncesinde, kriz simülasyonu nasıl gerçekleşmelidir?
İşletmeler, finansal, jeopolitik, toplumsal, doğal afetler, siber saldırılar gibi olası risklere karşı, krizleri önleme planlarını önceden hazır etmelidirler. Hazırlanacak kriz simülasyonunda, kriz sırasında, görev alacak olan ekibin ve ekipteki kişilerin sorumlulukları detaylı bir şekilde belirlenmelidir. Hazırlanacak senaryoların test edilerek, tatbikatlarının yapılması da zaruridir. Şirketlerin, ürün kalitesi, operasyonel süreçleri, veri güvenliği riskleri, tedarik zinciri ve taşeron riskleri gibi konularda da erken uyarı sistemleri olmalıdır ve olumsuz bir durum karşısında ilgili ekipler hızlıca harekete geçerek, gerekli önlemleri almalıdır.
6-Jeopolitik riskler izlenerek, nasıl önlemler alınabilir?
Şirketler, sadece ülke sınırlarında değil, bulundukları coğrafyadaki ve dünya genelindeki jeopolitik riskleri de takip ederek ve sürece yönelik gelişmeleri öngörerek, işletme içerisindeki risklerini azaltma noktasında çalışmalar yapmalıdır. Ticaret savaşları, artan petrol fiyatları, grevler, isyanlar ve içinde bulunduğumuz Covid-19 salgını gibi olumsuz tüm olaylar, cereyan ettiği ülkeleri veya tüm dünyayı negatif yönde etkileyecektir. İşte bu noktada işletmeler, gerektiğinde olumsuz olayların olduğu ülke veya ülkelerdeki ticaret operasyonlarını küçültebilirler, planlanan yatırımlarını erteleyebilirler, yabancı ülkenin yerel bankasında olan finansmanın çekilmesini yapabilirler. Özetle, işletmeler, global ölçekteki olası riskleri azaltmaya yönelik stratejilerini daima geliştirerek, alacakları kararların da hızlıca uygulamaya alınmasını sağlamalıdır.
Ürünlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için
iletişim formumuzu doldurabilirsiniz.
En kısa sürede uzman ekiplerimiz size
dönüş yapacaktır.